Hakkımızda

Eskişehir Avukat Gökçe BALOĞLU, Eskişehir Barosuna bağlı Eskişehir ilinde avukatlık hizmeti vermektedir. Eskişehir Avukat arayışınıza, Eskişehir’de Hukuk bürosu olan Eskişehir Avukatlık ve Hukuk Danışmanlık Ofisi, Baloğlu Hukuk & Danışmanlık olarak, müvekkillerimizin hukuksal sorunlarında yanlarında olmaya devam ediyoruz.

İletişim

Bize istediğiniz her alanla ilgili soru sorabilirsiniz. Sorduğunuz sorular en geç 24 saat içinde cevaplanır. Eskişehir Avukat Soru SOR!

KAMULAŞTIRMA

KAMULAŞTIRMA

KAMULAŞTIRMA

Kamulaştırma süreci başlarken, Kamu kuruluşları, kamu hizmetlerini hakkıyla yerine getirebilmek için kişilerin özel mülkiyetinde bulunan bazı mallara ihtiyaç duyarlar. İdarenin, kamu hizmeti için gerekli ihtiyaçları karşılayabilecek çeşitli mal edinme yöntemleri vardır. İdare, kamu hukuku düzenlemeleri kapsamında istimval, devletleştirme ve kamulaştırma yöntemleriyle mal edinebileceği gibi; bazı durumlarda özel hukuk hükümleri çerçevesinde bağış ve satın alma yoluyla da mal edinebilir. Biz makalemizde, idarenin mal edinme yöntemlerinin başında gelen kamulaştırma yöntemini inceleyeceğiz.

Kamulaştırma; bir vatandaşın özel mülkiyet kapsamındaki taşınmazına, onun rızasına başvurulmaksızın, kamu yararı gerekçe gösterilerek idare tarafından el konulmasıdır. İdare, gerçek kişilere ve özel hukuk tüzel kişilerine ait olan mallara, bedelini ödediği takdirde el koyma gücüne sahiptir. Fakat kişinin rızasına başvurmaksızın gerçekleştirilebilecek kamulaştırma işlemi için bazı şartların olması gerekir. Kamulaştırmanın şartları şu şekilde sıralanabilir:

  • Kamulaştırma kararına yalnızca yetkili idare hükmedebilir.
  • Kamulaştırma kararı alınırken kamu yararı gözetilmelidir.
  • Kamulaştırma kararının konusunu, özel mülkiyete konu olan taşınmazlar oluşturur.
  • Hakkında kamulaştırma kararı çıkan taşınmazın gerçek bedeli, peşin olarak ödenmelidir.
  • Kamulaştırma kararına ilişkin usul ve esaslar kanun hükümlerine göre belirlenir.

İdare Hukukuna giren kamulaştırma davasında uzman bir Avukata danışılıp ileride açılacak davaların ise kamulaştırma davasında uzman bir avukat ile takip edilmesi gerekmektedir. Eskişehir Avukat Gökçe Baloğlu tarafından kurulan Baloğlu Hukuk Bürosu olarak Eskişehir ve çevre illerde kamulaştırma davası danışmanlığını ve takibini yapmaktayız.

Vatandaşların, kamulaştırma davasında hak kaybı yaşanmaması için Eskişehir Avukatları arasında yer alan Eskişehir Avukat Hukuk Bürosu Baloğlu hukuk büromuz ile iletişime geçebilir, Eskişehir kamulaştırma davasında Eskişehir kamulaştırma davası avukatı Gökçe Baloğlu tarafından detaylı bilgi alabilirsiniz.

 

KAMULAŞTIRMA NEDİR?

Kamulaştırma; kamu yararı için gerekli olan hallerde devletin ve kamu tüzel kişilerinin, bedelini ödemek koşulu ile özel mülkiyete konu olan mallara, sahibinin rızası aranmaksızın el koymasıdır.

Kamulaştırma alanında en önemli düzenleme Anayasanın 46. maddesinde yapılmıştır. Madde metni şu şekildedir:

‘’ Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir.

Kamulaştırma bedeli ile kesin hükme bağlanan artırım bedeli nakden ve peşin olarak ödenir. Ancak, tarım reformunun uygulanması, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskân projelerinin gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve turizm amacıyla kamulaştırılan toprakların bedellerinin ödenme şekli kanunla gösterilir. Kanunun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu hallerde, taksitlendirme süresi beş yılı aşamaz; bu takdirde taksitler eşit olarak ödenir.

Kamulaştırılan topraktan, o toprağı doğrudan doğruya işleten küçük çiftçiye ait olanlarının bedeli, her halde peşin ödenir.

İkinci fıkrada öngörülen taksitlendirmelerde ve herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanır.’’

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu da kamulaştırmaya ilişkin düzenlemeleri içermektedir.

 

KAMULAŞTIRMA ŞARTLARI

Kamulaştırma ile ilgili anayasada ve kanunda bazı şartlar belirlenmiştir. İdarenin kamulaştırma yapabilmesi için öncelikle bu şartların yerine getirilmesi gerekir. Şartlar yerine getirilmeksizin gerçekleştirilen kamulaştırma işleminin hukuka uygunluğundan söz edilemez. Böyle durumlarda, malına el konan kimsenin, yargı yoluna gitmesi kaçınılmaz hale gelir.

  • Kamulaştırma faaliyetini yetkili idare yani devlet ve kamu tüzel kişileri gerçekleştirmelidir. Kamulaştırma faaliyetlerini yürütecek idare, bakanlık yahut belediyeler olabileceği gibi kamu tüzel kişiliğine sahip başka bir idare de olabilir.
  • Kamulaştırma faaliyetlerinin temelinde, kamu yararı amacı bulunmalıdır. Başka bir değişle, kamulaştırmanın amaç unsuru kamu yararıdır. Kamulaştırma Kanunu’nun 1. ve Anayasanın 46. maddesinde yer verilen ‘’kamu yararının gerektirdiği hallerde’’ ifadesi, amaç unsurunu açıkça göstermektedir.
  • Özel mülkiyet altında bulunan taşınmaz malların hepsi veya bir bölümü, kamulaştırma faaliyetinin konusunu oluşturur. İdarenin amacına ulaşabilmesi için taşınmazın belirli bir bölümünün kamulaştırılması yeterli ise Kamulaştırma Kanunu’nun 4. ve 12. maddelerindeki hükümler de göz önünde bulundurularak kısmi kamulaştırma işlemi yapılması gerekmektedir. Taşınmazın, ihtiyaçtan daha fazla bölümüne el konulması durumunda mülkiyet hakkı ve kamu yararı amacına aykırı hareket edilmiş olur.
  • Kamulaştırılan taşınmazın bedeli, kural olarak nakit ve peşin şekilde ödenmelidir. Ancak konuya ilişkin Anayasanın 46. maddesinde, ‘’tarım reformunun uygulanması, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskân projelerinin gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve turizm amacıyla kamulaştırılan toprakların bedellerinin ödenme şekli kanunla gösterilir. Kanunun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu hallerde, taksitlendirme süresi beş yılı aşamaz; bu takdirde taksitler eşit olarak ödenir.’’ biçiminde istisnai bir düzenleme yapılmıştır. Bunun yanı sıra Kamulaştırma Kanunu’nun 3. maddesinde de yine ‘’Cumhurbaşkanınca kabul olunan, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskân projelerinin gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve turizm amacıyla yapılacak kamulaştırmalar” ifadeleriyle istisnalar zikredilmiştir. Ödenecek taksitlere, peşin ödeme gününün sonrasındaki günden itibaren, devlet borçları alanında düzenlenen en yüksek faiz haddi uygulanır. Fakat yine kanun hükmünde; ‘’Kamulaştırılan topraktan, o toprağı doğrudan doğruya işleten küçük çiftçiye ait olanların bedeli, her halde peşin ödenir.’’ ifadeleri yer almaktadır.
  • Kamulaştırma işleminin aşamaları, kanundaki usul ve esaslara uygun olarak gerçekleştirilmelidir.

 

KAMULAŞTIRMA AŞAMALARI

  • Kamulaştırmaya konu olan taşınmazın bedelini karşılamak için yeterli miktarda ödenek ayrılmalı.
  • Yapılacak işlemin amacına bakılır. Kamu yararı kararı ve onayı alınmalıdır. Yapılan kamulaştırma işlemi, kamu yararı kararı olmadan yapılmışsa şekil bakımından hukuka aykırıdır. Bununla birlikte; kamu yararı kararı olsa bile kararın yetkili merciler tarafından alınmaması yahut karar için gerekli toplantı ve karar yeter sayılarının sağlanamamış olması da işlemde sakatlığa sebep olur. Böyle bir durumda kamulaştırmanın iptali yoluna gidilebilecektir.
  • İdare tarafından kamulaştırmaya konu olacak taşınmaz belirlenir.
  • Kamulaştırma kararı idare tarafından alınır. Kamulaştırma kararı alındıktan sonra kamulaştırmaya konu olan taşınmaz malın kayıtlı olduğu tapu siciline şerh düşülür. Bununla ilgili, Kamulaştırma Kanunu’nun 7. maddesinde bir düzenleme yapılmıştır. Düzenleme şu şekildedir: ‘ İdare kamulaştırma kararı verdikten sonra kamulaştırmanın tapu siciline şerh verilmesini kamulaştırmaya konu taşınmaz malın kayıtlı bulunduğu tapu idaresine bildirir. Bildirim tarihinden itibaren malik değiştiği takdirde, mülkiyette veya mülkiyetten gayri ayni haklarda meydana gelecek değişiklikleri tapu idaresi kamulaştırmayı yapan idareye bildirmek zorundadır. İdare tarafından, şerh tarihinden itibaren altı ay içinde 10 uncu maddeye göre kamulaştırma bedelinin tespitiyle idare adına tescili isteğinde bulunulduğuna dair mahkemeden alınacak belge tapu idaresine ibraz edilmediği takdirde, bu şerh tapu idaresince resen sicilden silinir.’’
  • İdarenin taşınmaz malı satın alma süreci, Kamulaştırma Kanunu’nun 8. ve 10. maddelerinde düzenlenmiştir.

İdarenin, tapuya kayıtlı olan taşınmaz mallar hakkında kamulaştırma yaparken öncelikle satın alma usulünü uygulaması esastır. İdare tarafından önceden tespit edilen değeri geçememek üzere bedelde ve trampada anlaşmaya varılması halinde, yapılan anlaşmaya ilişkin bir tutanak düzenlenir. Anlaşmaya konu olan taşınmaz malın tüm hukuki ve fiili vasıfları ile kamulaştırma bedelini, malikin kimlik bilgilerini ve taşınmazların tapuda tesciline veya terkinine dair kabul beyanlarını da barındıran tutanak, malik veya yetkili temsilcisi ve komisyon üyeleri tarafından imzalanır. Bu tutanak malikin ferağ beyanı ve tapuda idare adına yapılacak tescilin hukuki sebebi sayılır.

İdarece, anlaşma tutanağının tanzim tarihinden itibaren en geç kırk beş gün içinde, tutanakta belirtilen bedel hazır edilerek, idarenin anlaşma tutanağı ve kamulaştırma öncesi taşınmaz üzerindeki tüm takyidat ve haklardan arındırıldığını bildiren yazıya istinaden idare adına tapuya resen tescil veya terkin edilir. Tapuya resen tescil veya terkinden sonra kamulaştırma bedeli kendilerine ödenir.

Bu madde uyarınca satın alınan veya trampa edilen taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkı, sahibinden kamulaştırma yolu ile alınmış sayılır ve bu şekilde yapılan kamulaştırmaya veya bedeline karşı itiraz davaları açılamaz.

Kamulaştırmanın satın alma usulü ile yapılaması konusunda anlaşmaya varılamaması durumu, kanunun 10. maddesinde düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre idare, 7 ve 8. maddeler uyarınca, yaptırmış olduğu bedel tespiti ve diğer alanlarla ilgili topladığı bilgi ve belgeleri bir dilekçeye ekleyerek taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesine müracaat eder ve taşınmaz malın kamulaştırma bedelinin tespitiyle, bu bedelin, peşin veya kamulaştırma 3. maddenin ikinci fıkrasına göre yapılmış ise taksitle ödenmesi karşılığında, idare adına tesciline karar verilmesini ister.

Mahkeme, idarenin başvuru tarihinden itibaren en geç otuz gün sonrası için belirlediği duruşma gününü, dava dilekçesi ve idare tarafından verilen belgelerin birer örneği de eklenerek taşınmaz malın malikine tebliğ eder. Duruşma günü, idareye de tebliğ olunur. Eskişehir Avukat Gökçe Baloğlu tarafından kurulan Baloğlu Hukuk Bürosu olarak İdare Hukukuna giren kamulaştırma davasında deneyimli kamulaştırma davası avukat kadromuz ile Eskişehir kamulaştırma davası alanında hizmet vermekteyiz. İdare Hukukuna giren kamulaştırma davasında tüm hukuki sorularınızı yanıtlamak ve hukuki sorunlarınızın çözümü için bizlere ulaşabilirsiniz. 

KAMULAŞTIRMADA ÖNCE YAPILACAK İŞLEMLER VE İDARİ ŞERH

Kamulaştırma Kanunu’nun 7. maddesinde kamulaştırmadan önce yapılacak işlemler ve idari şerh konusu düzenlenmiştir. Düzenleme şu şekildedir:

‘’Kamulaştırmayı yapacak idare, kamulaştırma veya kamulaştırma yolu ile üzerinde irtifak hakkı kurulacak taşınmaz malların veya kaynakların sınırını, yüzölçümünü ve cinsini gösterir ölçekli planını yapar veya yaptırır; kamulaştırılan taşınmaz malın sahiplerini, tapu kaydı yoksa zilyetlerini ve bunların adreslerini, tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden veya ayrıca haricen yaptıracağı araştırma ile belgelere bağlamak suretiyle tespit ettirir.

İlgili vergi dairesi idarenin isteği üzerine taşınmaz mal ve kaynakların vergi beyan ve değerlerini, vergi beyanı bulunmadığı hallerde beyan yerine geçecek takdir edilecek değeri en geç bir ay içerisinde verir.

İdare kamulaştırma kararı verdikten sonra kamulaştırmanın tapu siciline şerh verilmesini kamulaştırmaya konu taşınmaz malın kayıtlı bulunduğu tapu idaresine bildirir. Bildirim tarihinden itibaren malik değiştiği takdirde, mülkiyette veya mülkiyetten gayri ayni haklarda meydana gelecek değişiklikleri tapu idaresi kamulaştırmayı yapan idareye bildirmek zorundadır. İdare tarafından, şerh tarihinden itibaren altı ay içinde 10. maddeye göre kamulaştırma bedelinin tespitiyle idare adına tescili isteğinde bulunulduğuna dair mahkemeden alınacak belge tapu idaresine ibraz edilmediği takdirde, bu şerh tapu idaresince resen sicilden silinir.’’

KAMU YARARI KARARI VERİLMESİ VE ONAYLANMASI

Kamulaştırma işleminin temel amacı kamu yararı olmalıdır. Başka bir ifade ile kamu yararı, kamulaştırma işleminin amaç unsurunu oluşturmaktadır. Kamu yararı kararı, yetkili merciler tarafından usulüne uygun olarak alınmalı ve yine yetkililerce onaylanmalıdır. Kararın yetkili olmayan merciler tarafından alınması yahut usule uygun olmayan biçimde alınması, amaç unsuru ve şekil açısından hukuka aykırılık yaratacaktır.

Kamu Yararı Kararı Verebilecek Merciler: Kamu yararı kararı verebilecek merciler, kanunun 5. maddesinde düzenlenmiştir. Madde metni şu şekildedir:

‘’ Kamu yararı kararı verecek merciler şunlardır:

  1. a) Kamu idareleri ve kamu tüzelkişileri;
  2. 3’üncü maddenin ikinci fıkrasında sayılan amaçlarla yapılacak kamulaştırmalarda ilgili bakanlık,
  3. Köy yararına kamulaştırmalarda köy ihtiyar kurulu,
  4. Belediye yararına kamulaştırmalarda belediye encümeni,
  5. İl özel idaresi yararına kamulaştırmalarda il daimî encümeni,
  6. Devlet yararına kamulaştırmalarda il idare kurulu,
  7. Yükseköğretim Kurulu yararına kamulaştırmalarda Yükseköğretim Kurulu,
  8. Üniversite, Türkiye Radyo- Televizyon Kurumu, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek

Kurumu yararına kamulaştırmalarda yönetim kurulları,

  1. Aynı ilçe sınırları içinde birden çok köy ve belediye yararına kamulaştırmalarda ilçe idare kurulu,
  2. Bir il sınırları içindeki birden çok ilçeye bağlı köyler ve belediyeler yararına kamulaştırmalarda il idare kurulu,
  3. Ayrı illere bağlı birden çok kamu tüzelkişileri yararına kamulaştırmalarda

Cumhurbaşkanı,

  1. Birden çok il sınırları içindeki Devlet yararına kamulaştırmalarda Cumhurbaşkanı.
  2. b) Kamu kurumları yararına kamulaştırmalarda yönetim kurulu veya idare meclisi, bunların olmaması halinde yetkili idare organları,
  3. c) Gerçek kişiler yararına kamulaştırmalarda bu kişilerin, özel hukuk tüzelkişileri yararına kamulaştırmalarda ise; yönetim kurulları veya idare meclislerinin, yoksa yetkili yönetim organlarının başvuruları üzerine gördükleri hizmet bakımından denetimine bağlı oldukları köy, belediye, özel idare veya bakanlık.’’

Kamu Yararı Kararını Onaylayabilecek Merciler: Kamu yararı kararını onaylama yetkisine sahip merciler, Kamulaştırma Kanunu’nun 6. maddesinde sıralanmıştır. Madde şu şekildedir:

‘’ Kamu yararı kararı;

  1. a) Köy ihtiyar kurulları ve belediye encümenleri kararları, ilçelerde kaymakamın, il merkezlerinde valinin,
  2. b) İlçe idare kurulları, il daimî encümenleri ve il idare kurulları kararları, valinin,
  3. c) Üniversite yönetim kurulu kararları, rektörün,
  4. d) Yükseköğretim Kurulu kararları, Kurul başkanının,
  5. e) Türkiye Radyo- Televizyon Kurumu yönetim kurulu kararları, genel müdürün,
  6. f) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yönetim Kurulu kararları, Yüksek Kurum

Başkanının,

  1. g) Kamu kurumları yönetim kurulu veya idare meclisleri veya yetkili idare organları kararları, denetimine bağlı oldukları bakanın,
  2. h) Gerçek kişiler veya özel hukuk tüzelkişileri yararına; köy, belediye veya özel idarece verilen kararlar, valinin,

Onayı ile tamamlanır.

Cumhurbaşkanı veya bakanlıklar tarafından verilen kamu yararı kararlarının ayrıca onaylanması gerekmez.

Onaylı imar planına veya ilgili bakanlıklarca onaylı özel plan ve projesine göre yapılacak hizmetler için ayrıca kamu yararı kararı alınmasına ve onaylanmasına gerek yoktur. Bu durumlarda yetkili icra organınca kamulaştırma işlemine başlanıldığını gösteren bir karar alınır.

Kamulaştırma davasında her somut olay kendi içinde titizlikle irdelenmelidir. Her bir paydaş açısından Kamulaştırma davasında hak kaybı yaşanmaması için alanında uzman bir avukat ile çalışılması gerekmektedir. Eskişehir Avukat Gökçe Baloğlu tarafından kurulan Baloğlu Hukuk Bürosu olarak Eskişehir ve çevre illerde Kamulaştırma davası danışmanlığını ve takibini yapmaktayız. Kamulaştırma davası konusunda hak kaybı yaşanmaması için Eskişehir Avukatları arasında yer alan Eskişehir Avukat Hukuk Bürosu Baloğlu hukuk büromuz ile iletişime geçebilir, Eskişehir Kamulaştırma davası konusunda Eskişehir Kamulaştırma davası avukatı Gökçe Baloğlu tarafından detaylı bilgi alabilirsiniz.

KAMULAŞTIRMA

SATIN ALMA USULÜ

Kamulaştırma Kanunu’nun 8. maddesinde satın alma usulü düzenlenmiştir. Madde hükmündeki düzenlemelere göre idarenin, tapuda kayıtlı olan taşınmazlar hakkında yapacağı kamulaştırmalarda öncelikle satın alma usulünü uygulaması esastır.

Kamulaştırma kararı alındıktan sonra idare, Kamulaştırma Kanunu’nun 11. maddesindeki esaslara göre ve konuyla ilgili uzman kişi, kurum veya kuruluşlardan da rapor alarak, gerektiğinde Sanayi ve Ticaret Odalarından ve mahalli alım satım bürolarından alacağı bilgilerden de faydalanarak taşınmaz malın tahmini değerini tespit etmek üzere kendi bünyesi içinden en az 3 kişiden oluşan bir veya birden fazla kıymet takdir komisyonu görevlendirir.

Ayrıca idare, tahmin edilen bedel üzerinden pazarlıkla satın alma ve trampa işlemlerini yürütmek ve sonuçlandırmak üzere kendi bünyesi içinden en az üç kişiden teşekkül eden bir veya birden fazla uzlaşma komisyonunu görevlendirir.

İdare, kıymet takdir komisyonunca tespit edilen tahmini bedeli belirtmeksizin, kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz mal, kaynak veya bunların üzerindeki irtifak haklarının bedelinin peşin veya bu Kanunun 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre yapılıyor ise, bu fıkradaki usullere göre taksitle ödenmesi suretiyle ve pazarlıkla satın almak veya idareye ait bir başka taşınmaz malla trampa yoluyla devralmak istediğini resmi taahhütlü bir yazıyla malike bildirir.

Malik veya yetkili temsilcisi tarafından, bu yazının tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde, kamulaştırmaya konu taşınmaz malı pazarlıkla ve anlaşarak satmak veya trampa isteği ile birlikte idareye başvurulması hâlinde; komisyonca tayin edilen tarihte pazarlık görüşmeleri yapılır, tespit edilen tahminî değeri geçmemek üzere bedelde veya trampada anlaşmaya varılması hâlinde, yapılan bu anlaşmaya ilişkin bir tutanak düzenlenir ve anlaşma konusu taşınmaz malın tüm hukuki ve fiili vasıfları ile kamulaştırma bedelini, malikin kimlik bilgilerini ve taşınmazların tapuda tesciline veya terkinine dair kabul beyanlarını da ihtiva eden tutanak, malik veya yetkili temsilcisi ve komisyon üyeleri tarafından imzalanır. Bu tutanak malikin ferağ beyanı ve tapuda idare adına yapılacak tescilin hukuki sebebi sayılır.

İdarece, anlaşma tutanağının tanzim tarihinden itibaren en geç kırk beş gün içinde, tutanakta belirtilen bedel hazır edilerek, idarenin anlaşma tutanağı ve kamulaştırma öncesi taşınmaz üzerindeki tüm takyidat ve haklardan arındırıldığını bildiren yazıya istinaden idare adına tapuya resen tescil veya terkin edilir. Tapuya resen tescil veya terkinden sonra kamulaştırma bedeli kendilerine ödenir.

Bu madde uyarınca satın alınan veya trampa edilen taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkı, sahibinden kamulaştırma yolu ile alınmış sayılır ve bu şekilde yapılan kamulaştırmaya veya bedeline karşı itiraz davaları açılamaz. Anlaşma olmaması veya ferağ verilmemesi halinde

KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN MAHKEMECE TESPİTİ VE İDARE ADINA TESCİL

Kamulaştırma Kanunu’nun 8. maddesinde satın alma usulü düzenlenmiştir. Bu maddeye göre yapılacak kamulaştırma işleminde öncelikle satın alma usulünün uygulanması esastır. Kamulaştırma işleminin, satın alma usulü ile yapılamaması durumunda ise adli yargı süreci başlatılır. Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesinde, konuya ilişkin düzenlemeler yer almaktadır. Madde metni şu şekildedir:

‘’Kamulaştırmanın satın alma usulü ile yapılamaması halinde idare, 7’nci maddeye göre topladığı bilgi ve belgelerle 8 inci madde uyarınca yaptırmış olduğu bedel tespiti ve bu husustaki diğer bilgi ve belgeleri bir dilekçeye ekleyerek taşınmaz malın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesine müracaat eder ve taşınmaz malın kamulaştırma bedelinin tespitiyle, bu bedelin, peşin veya kamulaştırma 3’üncü maddenin ikinci fıkrasına göre yapılmış ise taksitle ödenmesi karşılığında, idare adına tesciline karar verilmesini ister.’’

TEBLİGAT

Mahkeme, idarenin başvuru tarihinden itibaren en geç otuz gün sonrası için belirlediği duruşma gününü, dava dilekçesi ve idare tarafından verilen belgelerin birer örneği de eklenerek taşınmaz malın malikine meşruhatlı davetiye ile veya idarece yapılan araştırmalar sonucunda adresleri bulunamayanlara, 11.2.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 28 inci maddesi gereğince ilan yoluyla tebligat suretiyle bildirerek duruşmaya katılmaya çağırır. Duruşma günü idareye de tebliğ olunur.

Mahkemece malike doğrudan çıkarılacak meşruhatlı davetiyede veya ilan yolu ile yapılacak tebligatta;

  1. a) Kamulaştırılacak taşınmaz malın tapuda kayıtlı bulunduğu yer, mevkii, pafta, ada, parsel numarası, vasfı, yüzölçümü.
  2. b) Malik veya maliklerin ad ve soyadları,
  3. c) Kamulaştırmayı yapan idarenin adı,
  4. d) 14’üncü maddede öngörülen süre içerisinde, tebligat veya ilan tarihinden itibaren kamulaştırma işlemine idari yargıda iptal veya adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açabilecekleri,
  5. e) Açılacak davalarda husumetin kime yöneltileceği,
  6. f) 14’üncü maddede öngörülen süre içerisinde, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların, dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde, kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın kamulaştırma yapan idare adına tescil edileceği,
  7. g) Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına hangi bankaya yatırılacağı,
  8. h) Konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delilleri, tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde mahkemeye yazılı olarak bildirmeleri gerektiği belirtilir.

Eskişehir Avukat Gökçe Baloğlu tarafından kurulan Baloğlu Hukuk Bürosu olarak İdare Hukukuna giren Kamulaştırma davasında deneyimli Kamulaştırma davası avukat kadromuz ile Eskişehir Kamulaştırma davası alanında hizmet vermekteyiz. İdare Hukuk altında Kamulaştırma davasında tüm hukuki sorularınızı yanıtlamak ve hukuki sorunlarınızın çözümü için bizlere ulaşabilirsiniz.

DURUŞMA SÜRECİ

Mahkemece belirlenen günde yapılacak duruşmada hâkim, taşınmaz malın bedeli konusunda tarafları anlaşmaya davet eder. Tarafların bedelde anlaşması halinde hâkim, taraflarca anlaşılan bu bedeli kamulaştırma bedeli olarak kabul eder ve sekizinci fıkrının ikinci ve devamı cümleleri uyarınca işlem yapar.

Mahkemece yapılan duruşmada tarafların bedelde anlaşamamaları halinde hâkim, en geç on gün içinde keşif ve otuz gün sonrası için de duruşma günü tayin ederek, 15 inci maddede sayılan bilirkişiler marifetiyle ve tüm ilgililerin huzurunda taşınmaz malın değerini tespit için mahallinde keşif yapar. Yapılacak keşifte, taşınmaz malın bulunduğu yerin bağlı olduğu köy veya mahalle muhtarının da hazır bulunması amacıyla, muhtara da davetiye çıkartılır ve keşifte hazır bulunması temin edilerek, muhtarın beyanı da alınır.

Bilirkişiler, taraflar ve diğer ilgililerin beyanını da dikkate alarak, 11 inci maddedeki esaslar doğrultusunda taşınmaz malın değerini belirten raporlarını on beş gün içinde mahkemeye verirler. Mahkeme bu raporu, duruşma günü beklenmeksizin taraflara tebliğ eder. Yapılacak duruşmaya hâkim, taraflar veya vekillerini ve bilirkişileri çağırır. Bu duruşmada tarafların bilirkişi raporlarına varsa itirazları dinlenir ve bilirkişilerin bu itirazlara karşı beyanları alınır.

KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN TESPİT EDİLMESİNDE BİLİRKİŞİNİN ROLÜ

Kamulaştırmaya konu olan yerin cins ve niteliğine göre en az üç kişilik bilirkişi kurulunun oluşturulması zorunludur. Bilirkişi kurulunun oluşturulmasına yönelik düzenlemeler, Kamulaştırma Kanunu’nun 15. maddesinde yapılmıştır.

‘’ 15 inci madde uyarınca oluşturulacak bilirkişi kurulu, kamulaştırılacak taşınmaz mal veya kaynağın bulunduğu yere mahkeme heyeti ile birlikte giderek, hazır bulunan ilgilileri de dinledikten sonra taşınmaz mal veya kaynağın;

  1. a) Cins ve nevini,
  2. b) Yüzölçümünü.
  3. c) Kıymetini etkileyebilecek bütün nitelik ve unsurlarını ve her unsurun ayrı ayrı değerini,
  4. d) Varsa vergi beyanını,
  5. e) Kamulaştırma tarihindeki resmi makamlarca yapılmış kıymet takdirlerini,
  6. f) Arazilerde, taşınmaz mal veya kaynağın mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini,
  7. g) Arsalarda, kamulaştırılma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerini,
  8. h) Yapılarda, resmi birim fiyatları ve yapı maliyet hesaplarını ve yıpranma payını,

ı) Her bir ölçünün etkisi açıklanmak kaydıyla bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçüleri,

Esas tutarak düzenleyecekleri raporda bütün bu unsurların cevaplarını ayrı ayrı belirtmek suretiyle ve ilgililerin beyanını da dikkate alarak Sermaye Piyasası Kurulu tarafından kabul edilen değerleme standartlarına uygun, gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit ederler.

Taşınmaz malın değerinin tespitinde, kamulaştırmayı gerektiren imar ve hizmet teşebbüsünün sebep olacağı değer artışları ile ilerisi için düşünülen kullanma şekillerine göre getireceği kâr dikkate alınmaz.

Kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesisinde, bu kamulaştırma sebebiyle taşınmaz mal veya kaynakta meydana gelecek kıymet düşüklüğü gerekçeleriyle belirtilir. Bu kıymet düşüklüğü kamulaştırma bedelidir.

TESCİL

Bedel hususunda tarafların anlaşmaya varması halinde; üzerinde anlaşılan miktar, peşin ve nakit olarak bankaya yatırılır.

Taraflar bedelde anlaşamadıkları takdirde; alıcı idare, devirde anlaşma tarihinden veya Danıştay kararının tebliği tarihinden itibaren otuz gün içinde mahkemeye başvurarak kamulaştırma bedelinin tespitini ister. Mahkemece kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktarın, peşin ve nakit olarak mal sahibi idareye verilmek üzere belirleyeceği bir bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için alıcı idareye on beş gün süre verilir. Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir. Alıcı idare tarafından kamulaştırma bedelinin mal sahibi idare adına bankaya yatırıldığına dair makbuzun ibrazı halinde mahkemece, taşınmaz malın alıcı idare adına tesciline ve kamulaştırma bedelinin mal sahibi idareye ödenmesine karar verilir ve bu karar, tapu dairesine ve paranın yatırıldığı bankaya bildirilir. Tescil hükmü kesin olup tarafların bedele ilişkin temyiz hakları saklıdır.

İdare Hukukuna giren kamulaştırma davasında uzman bir Avukata danışılıp ileride açılacak davaların ise kamulaştırma davasında uzman bir avukat ile takip edilmesi gerekmektedir. Eskişehir Avukat Gökçe Baloğlu tarafından kurulan Baloğlu Hukuk Bürosu olarak Eskişehir ve çevre illerde kamulaştırma davası danışmanlığını ve takibini yapmaktayız.

Vatandaşların, kamulaştırma davasında hak kaybı yaşanmaması için Eskişehir Avukatları arasında yer alan Eskişehir Avukat Hukuk Bürosu Baloğlu hukuk büromuz ile iletişime geçebilir, Eskişehir kamulaştırma davasında Eskişehir kamulaştırma davası avukatı Gökçe Baloğlu tarafından detaylı bilgi alabilirsiniz.

İDARİ YARGIDA AÇILACAK DAVA İLE BEDEL TESPİT VE TESCİL DAVASI ARASINDAKİ İLİŞKİ

Kamulaştırmaya konu taşınmaz malın maliki tarafından 10 uncu madde gereğince mahkemece yapılan tebligat gününden, kendilerine tebligat yapılamayanlara tebligat yerine geçmek üzere mahkemece gazete ile yapılan ilan tarihinden itibaren otuz gün içinde, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal ve maddi hatalara karşı da adli yargıda düzeltim davası açılabilir.

İdari yargıda açılan davalar öncelikle görülür.

İştirak halinde veya müşterek mülkiyette, paydaşların tek başına dava hakları vardır.

İdare, kamulaştırma belgelerinin mahkemeye verildiği günden itibaren otuz gün içinde maddi hatalara karşı adli yargıda düzeltim davası açabilir.

İdare tarafından, bu Kanun hükümlerine göre tespit olunan malike ve zilyede karşı açılan davaların görülmesi sırasında, taşınmaz malın gerçek malikinin başka bir şahıs olduğu anlaşıldığı takdirde, davaya bu gerçek malik, tapu malikinin daha önce öldüğü sabit olursa mirasçıları da dahil edilmek suretiyle devam olunur.

Açılan davaların sonuçları dava açmayanları etkilemez.

ESKİŞEHİR’DE KAMULAŞTIRMA DAVASINDA DANIŞMANLIK, DAVA VE TAKİP HİZMETİNİ AVUKAT GÖKÇE BALOĞLU NASIL VERMEKTEDİR?

Avukat Gökçe BALOĞLU kamulaştırma davası avukatı olarak, sorumluluğunu üstlendiği dosyanın durumuna göre öncelikli olarak hukuki bir yol haritası çıkarır.

Yapılacak bütün hukuki adım ve işlem öncesinde kamulaştırma davası avukatı olarak temsil ettiği kişinin haklarını hukuk çerçevesince savunma ve kamulaştırma davası ile alakalı tüm bilgileri bildirmektedir.

kamulaştırma davasında avukatlığını üstlendiği kişilere süreç ve geri bildirimleri yapar, dava konusunda fikir alışverişlerini sürekli olarak takip eder.

ESKİŞEHİR EN İYİ KAMULAŞTIRMA DAVASI AVUKATI İLE ÇALIŞMAK ÖNEMLİ MİDİR?

Kamulaştırma davası problemleriniz için hukuki desteğine başvuracağınız kamulaştırma davası avukatının deneyimli, hızlı ve en etkili şekilde çözüme ulaştıracak kamulaştırma davası avukatları olmaları gerekmektedir.

Eskişehir en iyi kamulaştırma davası  avukatı, hukuki tecrübe, kamulaştırma davası konusunda kazandığı tecrübe, bilgi ve birikimi itibariyle yetkin bir kamulaştırma davası avukatı olmalıdır.

Eskişehir en iyi  kamulaştırma davası avukatından hukuki destek alan kişilerin hak kaybı yaşamaması için en hızlı çözümü sunması gerekir. Bu nedenle birçok kişi, Eskişehir en iyi kamulaştırma davası avukatı arayarak kamulaştırma davası konusunda  başarılı, hızlı ve hak kayıpsız bir şekilde takip edecek kamulaştırma davası avukatı bulmak ve hukuki konularda sorunsuz bir şekilde sonuç almak ister.

Kamulaştırma davası avukatı tarafından yazılan bu makalemizde kamulaştırma davası ile ilgili bilgilendirmelerde bulunduk, Eskişehir kamulaştırma davası avukatı ihtiyaçlarınız için Eskişehir ve çevre illerde açılacak kamulaştırma davası ve kamulaştırma davasına İlişkin Tüm İhtilaf konuları ile ilgili avukatlık, hukuki danışmanlık, uyuşmazlık ve dava hizmetlerini için Eskişehir Barosuna kayıtlı Eskişehir Avukat ofisleri arasında yer alan Eskişehir kamulaştırma davası Avukatı Gökçe BALOĞLU Hukuk Ofisinde Eskişehir kamulaştırma davası Avukatı olarak müvekkillerimize hizmet vermekteyiz.

Diğer Hukuki Hizmetlerimiz

Aile Hukuku,
Bilişim Hukuku,
Enerji Hukuku,
Gayrimenkul Hukuku,
İcra ve İflas Hukuku,
İş Hukuku,
Kentsel Dönüşüm Hukuku,
Miras Hukuku,
Sağlık Hukuku,
Sermaye Piyasası Hukuku,
Sigorta Hukuku,
Şirketler Hukuku,
Ticaret Hukuku,
Tüketici Hukuku,
Vergi Hukuku,
Yabancılar ve Vatandaşlık Hukuku,
Kişisel Verilerin Korunması Hukuku,
Spor Hukuku,
Rekabet Hukuku,
Bankacılık ve Finans Hukuku,
Marka ve Patent Hukuku,
Boşanma Davaları,
Ceza Hukuku,
Trafik Hukuku,
Kira Davaları,
Konkordato,
Ortaklığın Giderilmesi Davaları,
Uyuşmazlıkların Çözümü ve Dava Takibi

Saygılarımızla,
Eskişehir Avukat Gökçe BALOĞLU

NOT:
Bu internet sitesindeki her türlü bilgi Eskişehir Barosuna kayıtlı BALOĞLU Hukuk Bürosu tarafından yalnızca bilgilendirme amacıyla, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirtilen ilgili düzenlemeleri uyarınca hazırlanmıştır.

Okumuş olduğunuz bu makale yazısı genel hatlarıyla ele alnır tarzda Kentsel Dönüşüm Hukuku kategorisinde yer alıp, KAMULAŞTIRMA tarafından yazılmıştır. Makale içeriği ile ilgili size özel detaylı bilgi için büromuzla ya da avukat bir meslektaşımız ile görüşmenizi tavsiye ederiz. Bizlerle iletişime geçmek isterseniz; İletişim için tıklayınız.

Eskişehir Kentsel Dönüşüm Hukuku ile ilgili sorularınız varsa AVUKAT SOR sayfamızdan KAMULAŞTIRMA arkadaşımıza iletebilirsiniz. Kentsel Dönüşüm Hukuku ile ilgili tüm makalere buradan ulaşabilirsiniz.

  • Eskişehir Kentsel Dönüşüm Hukuku Makaleleri

    Eskişehir Kentsel Dönüşüm Hukuku konusunda, Eskişehir Kentsel Dönüşüm Hukuku Avukatları tarafından hazırladığmız Kentsel Dönüşüm Hukuku makalelerini aşağıda bulabilirsiniz.

KAMULAŞTIRMA ÇEŞİTLERİ

KAMULAŞTIRMA ÇEŞİTLERİ Kamu kurulu.... tümünü gör

KAMULAŞTIRMA

KAMULAŞTIRMA Kamulaştırma süreci ba.... tümünü gör

Eskişehir Kentsel Dönüşüm Avukatı

Eskişehir Kentsel Dönüşüm Avukatı .... tümünü gör